Tweet |
Adliye önünde basın açıklaması gerçekleştiren Saadet Kocaeli, gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda Gazze halkının her zaman yanında olacaklarını vurguladı. İl Başkan Yardımcısı Fatih Polat tarafından gerçekleştirilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden on binlerce sivilin yarısından fazlası çocuklardan ve kadınlardan oluşmaktadır. Gazze saldırıları sonrasında kayıp olan insanların sayısı ise tespit edilememektedir. Geride kalan sivil halk yine İsrail’in askeri, siyasi saldırılarına; ekonomi, eğitim ve sağlık alanında birçok insanlık dışı muamelesine maruz kalmaktadır. Gazze’ye giriş ve çıkışları uzun sürelerle kapatan İsrail, insani yardımları da engellemektedir. Hastanelerin, okulların, camilerin ve sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması nedeniyle zorla göç ettirilen sivillere yönelik silahlı saldırılar göç esnasında ve çadır kamplarında dahi devam etmektedir. İsrail tarafından yapılan Gazze’nin güvenli hiçbir bölgesinin kalmayacağı yönündeki açıklamalar niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Gözünü karartmış olan İsrail, hiçbir uluslararası kuruluşu dikkate almadığını, hiçbir evrensel hukuk normunu kale almadığını, hiçbir temel hak ve hürriyeti önemsemediğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Harp Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmesi, BM İşkenceye Karşı Sözleşme ve benzeri belgelerin koruma altına aldığı hakların ve özgürlüklerin İsrail açısından bir bağlayıcılığının olmadığını dünyaca izliyor olmak oldukça hazindir.
Uluslararası hukuk bakımından ele alındığında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları net bir biçimde “soykırım” suçunu oluşturmaktadır. 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile uluslararası belgelerde ve Roma Statüsü’nün 6. maddesinde açıkça tanımlanan soykırım suçu İsrail’in eylemleriyle bire bir örtüşmektedir. Aynı zamanda İsrail, 1980 tarihli Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi ile belirtilen, kullanılması yasak olan kimyasal silahlarla Gazze’ye saldırmıştır. Savaşın etkilerinden azade tutulması gereken sivil halkın, savaşın hedefi konumuna getirilmiş olması açık bir soykırım suçunun varlığına delil teşkil etmektedir.