Gazeteci Bahar Erdoğan'ın sosyal medeyada paylaştığı analizi şöyle: CHP İl Kongresi sonrası yazılıp çizilenleri, olup bitenleri takip ediyorum. 
Meslektaşlarımın yorumlarını, öne çıkan haberlerin bazılarını şaşkınlıkla okuduğumu itiraf etmeliyim. 
Evet, Fatma Kaplan Hürriyet bir zafer kazandı.
CHP’de koç başı kim varsa hepsini bir torbaya koyup, sandığa gömdü. 
Ama bu başarıyı gerçekten dürüst bir mücadeleyle, doğru ekipleşmeyle elde ettiğini göstermeye çalışmak gerçeği yansıtıyor mu?
Fatma Kaplan Hürriyet’ten İzmit Belediye Başkanı unvanını sökün alın, o şekilde bir seçime sokun, bakalım ne yapacak? Peşinden severek kaç kişi gidecek? 
Daha doğrusu, milletvekili ve belediye başkanı olmadan önce bunu denedi, avukat diploması dışında hiçbir unvanı olmadan girdiği ön seçimde adı okundu mu? Seçim sonuçları açıklandığında adı bile geçmemişti.
Şimdi elinde kamusal güç var. Üstelik bu gücü hoyratça, hesapsızca, hiçbir kural dinlemeden dibine kadar kullanıyor.
Delegeyi iş vaadiyle kandırdı iddiaları kendisi için söyleniyor.
Delegeyi satın aldı iddiaları kendisi için söyleniyor.
Kongre günü gazetecilere saldıran kendi destekçileriydi. 
Gözünü bu kadar karartmış. 
Bütün bunları da bence CHP’yi dizayn etmek için değil, şahsi hırsları için uyguluyor. 
Kin duyuyor, nefret ediyor, siyaseten mutlaka intikamını alıyor.
Öyle olmasa 31 Mart seçimlerinden sonra, “Hainler” diye parmak salladığı pencereden sarkıp, o zaman koltukta oturan ve şimdi seçimde alt ettiği eski il başkanı Bülent Sarı’yı el sallayarak uğurlar mıydı?
Siz bakmayın birlik, beraberlik, kardeşlik dediğine! Dün Fatma Hanımın canını sıkan kim varsa bence sırasını beklesin.
Kendisi intikamın soğuk yendiğini en iyi bilenlerden biri. 
Gün gelecek herkesin defteri dürülecektir. 
Hiç kuşku duymuyorum!
Asıl şaşırdığım, bu yaşananlardan ders almayıp hala birilerinin bu birlik, beraberlik söylemlerinden etkilenmesi. 
Ya biat etmeyi kabullendiler ya da gerçekten çok saflar.
Nasıl biriyle karşı karşıya olduklarını bence hala anlamamışlar.