![]() |
Tweet |
Kocaeli Dokümantasyon Merkezi tarafından organize edilen 'Yaşayan Tarih Sohbetleri' isimli programa 1954-1956 yılları arasında İzmit Belediye Başkanlığı yapmış Akif Terzioğlu'nun torunu Nazan Terzioğlu Harmancı katıldı. KBB Sivil Toplum Merkezi'nde gerçekleşen programda kısaca hayat hikâyesinden bahseden Nazan Terzioğlu Harmancı, sohbetinin büyük bölümünü dedesi Akif Terzioğlu ve amcası Atıf Kaptan olarak tanınan Atıf Terzioğlu'na ayırdı. Aile büyüğü isimlerin İzmit'te yaşadıklarını anlatan Nazan Terzioğlu “İnsanlar unutuldukları zaman ölür' derler ama onlar muhakkak hatırlanacak.” dedi.
Nazan Terzioğlu Harmancı sohbetinde şunları söyledi: “Konya Karamanoğulları'ndan gelen bir ailenin ferdiyim. Dedem Akif Terzioğlu, genç yaşta evleniyor. Babaannemin üstüne dedem çok titrerdi. Taşocağı işi yapan dedem, İzmit eşrafındandı. Nazmi Oğuz'un bağları karşında, Hatipköy karşısındaki bölgede bir evimiz vardı. O evde Mayıs ayı ile birlikte yaz ayları boyunca fasıl olurdu. Elektrik yoktu, elektrik olmadığı için 50-60 kişiye hazırlanan yemekler için gaz lambaları hazırlanırdı. Babaannem sabah kahve içtikten sonra yemekleri yapardı, hiçbir zaman 'Yoruldum. Senin arkadaşlarına yemek pişiremem.' dediğini duymadım.
Babaannemin adı Mualla. Ben dedemle her şeyi konuşur üzerine sohbet ederdim ve bu beni erken ergen yaptı. Bundan hiç pişman değilim. Dedemi kaybettiğimde 16 yaşındaydım, sanki dünya benim için durmuştu. Ölümü sonrası 1 yıl kendime gelemedim. Mezara gidemedim, onun orada yattığını kabullenemedim. Dedem herkese güvenirdi ve herkesi dostu olarak görürdü. Buna rağmen kırgındı. Bir arkadaşı senet kırdıracaktı, kefil olmasını istedi. Dedem kefim oluyor fakat imza attığı senet boş. O senetteki fiyat katlandı.
Uzun süre o borç ödendi ve ona rağmen bir gün bile 'Arkadaşım bana kazık attı' demedi. 'Ben hata yaptık' dedi. Dedem bunu kaldıramadı ve kalp krizi geçirdi. O borcu ödemek için bugün su deposunun da içerisinde olduğu arsaları sattı. Hep borç kendinden sonrakilere kalacak diye korktu. 6-7 yıl daha bu senet mevzusundan sonra yaşadı ve vefat etti. Dedem 2 yıl belediye başkanlığı yapıyor, bu başkanlık asıl belediye başkanının vefatı sebebiyle oluyor. Bir gün misafirleri geliyor, kendilerine çay ikram ediyor. Misafirler gidiyor, dedem çayın hesaplarını ödeyecek. Çaycı 'Aman efendim, bu ikramdandır.' diyor. Dedem, çaycıya 'Deyyuz, sen devletin çayını benim misafirlerime nasıl içirirsin? Hemen bu çayların parasını al.' demiş.